DİĞER
"Sahaflar Kitabı, tanıdığım, dost olduğum sahaflarla yapılan sohbetler ve Bayezit’teki eski Sahaflar Çarşısı ile ilgili anıların toplandığı bir yapıt. Okurken bütün ömrüm gözümün önünden geçti, özellikle eski “Sahaflar Çarşısı” ile ilgili hatıralarım canlandı. Eski kitaplar ve eski 'mecânin-i kütüp' dostlar kafamda bir bir canlandı ve uzun süre bu hatıralarla baş başa kaldım.”
"Ataol ve İsmet, Türkçe şiirin kendi dönemlerindeki belki en yoğun “ben anlatıcı”larıydı, giderek aynı zamanda toplumsal motifleri devreye sokma şampiyonu da oldular. İsmet göndergeye hep alışılmamış dolayımlar aradı, Ataol ise olabildiğince dolayımsızlığa, doğal dilin verdiği gerçeklik ve doğrudanlık izlenimine oynadı."
Uğur Yücel’in Neyzen Tevfik’i canlandırdığı “Hiç” adlı oyun dolayısıyla Neyzen Tevfik, Yusuf Atılgan, İlhami Algör, Şehbenderzâde Filibeli Ahmet Hilmi, Ergüder Yoldaş, Siya Siyabend ve A'mâk-ı Hayâl...
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
K24'te Ekim ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Elimizde sözcükler yerine kokular olsaydı nasıl bir şiir yazardık? Koku kitabında asıl şiir şişede duruyor. Bir edebiyat metninin katmanları gibi kokuların da katmanları vardır. Okurun bu katmanları burnuyla okumasını istedim, içinde sözcükler olan kısmı belki biraz kolaylaştırıcı olsun diye.”
Bir Tutam Zaptedilemez Karmaşıklık / Kerem Ozan Bayraktar, Taşlaşmış Rüyalar / Ege Berensel
Geçen ay Georg Büchner Ödülü’nü kazanan E. Sevgi Özdamar’ın cümleleri ile çizgileri arasındaki ortaklıklar: "Endonezya’da inci toplayıcılarının istiridyelere belli yerlerinden dokunduklarında kabukların kendilerinden açıldığını, desenlerinin birçoğunun da açılmaları için doğru yerlerden bakılmayı beklediklerini Sevgi’ye söylediğimde, bir an siyah gözlerinin sigara dumanının ardından parladığını gördüm."
"Bu topraklarda hâlâ ailenin kutsal olduğuna dair güçlü, yıkılmaz, adeta tabu olan bir inanç mevcut. Gelenek, görenek, töre, din, siyaset bağlamında aile dokunulmaz statüsünü hâlâ koruyor. İktidar her devir aileye sırtını yaslıyor. Oysa aile karmaşık, çapraşık ve ölümcül bir hikâye benim için."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bu gibi kitapları okurken ayrılıkları çarçabuk fark etmek ilk anda belki de içgüdüsel olarak insanın kapıldığı bir şey, oysa önemli olan benzerlikler. Kendimizi başkalarından ayrıldığımız noktalar üzerinden var etmekle benzerliği öne çıkararak var etmek arasında önemli bir fark var."
"Bireyler arasındaki ilişkileri iğne deliğinden görecek kadar ustadır Atay; dolayısıyla Tehlikeli Oyunlar’da olduğu gibi basit bir tavla oyunundan bireyin kendini ötekiler karşısında var etme savaşını betimlerken okurunu edebiyatın en yüksek düzeyine taşır. Toplumsal sorunları maddi toplum ilişkileri açısından görmeye gelince: Bu kesinlikle Atay’ın güçlü kası değildir."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.